Günümüzde elektronik cihazların ve buna bağlı olarak internetin kullanılması yaygınlaşmıştır. İnternet kavramı, dünyada yaşayan ve internete bağlanan her insanın, birbirleriyle iletişim halinde olduğunu ifade eder. Bilişim hukuku bu kapsamda oldukça önemlidir.

Çünkü bilişim hukuku, bu kadar insanın etkileşimli olduğu bir alanda, düzeni sağlamanın en etkili yoludur. Çünkü birçok insanın etkileşim halinde olduğu bir platformda sorun çıkması kaçınılmazdır. Hatta öyle sorunlar ortaya çıkabilir ki, toplumsal yapıyı zedeleyebilecek türde olabilir.

Her toplumda suç işleyen kişi ya da kişiler vardır. Dijital dünyanın yaygınlaşmasıyla birlikte bu kişi ya da kişilerin sayısı artmıştır. Yani internet ortamının inanılmaz bir etkileşim kapasitesi vardır ve bu kapasiteyi kötüye kullanan kişi sayısı hiç de az değildir.

Bilişim Hukuku Neleri Kapsar?

Kişisel bilgilerin korunması, internet güvenliği, gizlilik ve ifade özgürlüğü gibi kavramlar, bilişim hukuku kapsamına girmektedir. Bilişim hukukunu iki ana kavram üzerinden ele alabiliriz.

Bilişim suçları, bilgi teknolojisi hukuku kapsamına girer. Ayrıca bu hukuk dalı, dijital halde sunulan bilgilerin nasıl korunacağına dair de bilgiler içerir. Mesela bir bilgisayar programının nasıl dağıtılacağı ve kullanılacağı gibi kurallar, bu hukuk dalı kapsamındadır.

İnternet hukukunda ise kişisel verilerin korunması kanunu söz konusudur. çünkü internet ortamında en önemli olan kavram bilgidir. Kişiye özel bilgiler aslında kişilerin mahrem alanıdır. Ayrıca bu hukuk dalı, sınırsız özgürlük diye bir şeyin olmadığını bizlere hatırlatır. Eğer kişi ya da kişiler internet ortamında başka kişilere zarar verecek eylemlerde bulunurlarsa sonuçlarına katlanacaklardır.

Bilişim Suçları Nelerdir?

Özellikle dijital dünya kuralları geçmişi oldukça yenidir. Bu yüzden dünyadaki devletler bu konuda işbirliği içerisindedir. Bu ülkelerden bir tanesi de Türkiye’dir. Ülkemiz de, diğer gelişmiş ülkelerle birlikte, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler Komisyonu orta metnini kabul etmiştir. Bu metinde bilişim suçları ile ilgili konular rapor haline getirilmiştir. Bu rapora göre bilişim suçları:

  • Bilgisayar sistemlerine izinsiz girme ve erişim sağlama,
  • Bilgisayar cihazlarını kullanılmaz hale getirme,
  • İnternet ortamını ve bilgisayarı kullanarak dolandırıcılık faaliyetlerinde bulunma,
  • İnternet ortamını ve bilgisayarları kullanarak sahtekarlık yapma,
  • Yasal olarak korunan bir yazılımı ele geçirme, izinsiz olarak kullanma ya da deşifre etme faaliyetleri,
  • Yasalara aykırı olan yayınları internet ortamında yayma,
  • Pornografik yayınları internet ortamında yayma ve
  • Hakaret içeren paylaşımları internet ortamında yapma,

Olarak tanımlanmıştır.

Bu rapora dayanarak ve toplumsal yapımız göz önünde bulundurularak, bilişim suçları ile ilgili yasalar oluşturulmuş ve işlenen suçların niteliğine göre verilecek olan cezalar belirlenmiştir.

Türk Ceza Kanunu ve Borçlar Kanunu gibi yasalarda bulunan bazı suç unsurları da, bilişim suçları ile doğrudan bağlantılı oldukları için bilişim hukukuna eklenmişlerdir. Mesela Türk Ceza Kanunu 135 ve 136. Maddelerinde bilişim suçuna giren bazı suçlar tanımlanmış ve bu suçlara verilecek olan cezaların ne olduğu ise detaylı bir şekilde anlatılmıştır.

Bilişim hukuku mevzuat metninin tamamını incelemek için, https://www.tbd.org.tr/wp-content/uploads/2016/05/bilisim-mevzuati-tbd.pdf bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.

Bilgi ve Bilişim Kavramları

Bilişim hukukunun temeli bilgidir. Çünkü toplumların yaşaması ve medeniyetlerin gelişmesi hep bilgi ile mümkün olmuştur. Toplumda işlenen suçlarda, kişi ya da kişilerin yanlış bilgilere inanmalarından kaynaklanır. Mesela hırsızlık yapan bir kişi, hırsızlık eyleminin kendisi açısından faydalı olduğuna inanır. Yani yanlış olan bir bilgiyi doğru kabul ederek hareket geçer ve suç işlemiş olur.

Tam tersi olarak, emeği ve sahip olduğu bilgiyle para kazanan bir kişi, gerçekten de para kazanmış ve aynı zamanda topluma da yararlı olmuştur. Yani bu kişi sahip olduğu bilginin doğru olduğuna inanmış ve bu bilgiyi eyleme dökmüştür.

Görüldüğü üzere bilginin kullanılış şekli oldukça önemlidir ve kullanılış şekline göre toplum iyi ya da kötü olarak tanımlanır.

Bilişim kavramı ise insanların ortak bir mecrada iletişim ve etkileşim halinde olmalarını tanımlar. İnternet mecrası böyle bir yerdir. Bu mecrada insanlar fikirlerini özgür bir şekilde ifade edebilirler. Bilişim hukuku ise sınırsız bir özgürlüğün olmadığını insanlara hatırlatır ve her fikrin özgür bir şekilde ifade edilemeyeceğini söyler. Mesela karşıdaki bir insanın inancıyla alay etmek, ifade özgürlüğü değildir.

Bilişim Hukukunda Bilişim Avukatının Önemi

Kişisel verilerin korunması kanunu, bilişim kanunu ve bilişimle ilgili diğer kanunların uygulanmasında bilişim avukatı kilit rol oynar. Bu kanunları kullanarak bilişim avukatı, doğrunun bulunmasını, suçluların cezalandırılmasını ve mağdur olanların haklarını almasını sağlayan kişidir.

Bilişim avukatı temsil ettiği müvekkilinin haklarını sonuna kadar korur. Müvekkilinin telif haklarını ihlal eden kişi ya da kurumlara karşı dava açar. Müvekkili adına dava dilekçesi hazırlar ve özel bilgilerin korunması kapsamında gerekli olan girişimleri gerçekleştirir.

Alanında uzman olduğu için birçok kişinin fark edemediği bilgileri kullanarak mahkemelerde etkili bir savunma gerçekleştirir.

Bursa Bilişim Hukuku Avukatı hakkında detaylı bilgi almak ve bize ulaşmak için bizi arayabilir ya da iletişim formumuzu doldurabilirsiniz.

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

<a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>