Şirket birleşmesi devrolunan ticari şirketin malvarlığı karşılığında, devralan şirket paylarının belirli değişim oranına göre devrolunan şirket paydaşlarınca başka bir işleme gerek kalmaksızın iktisap edilmesidir. Farklı ülkelerde faaliyet gösteren şirket birleşmeleri ise sınır aşan şirket birleşmeleridir.
Şirket birleşmeleri ekonomik problemler yaşayan ve problemleri aşmak isteyen şirketlerin başvurduğu bir yol olduğu gibi ekonomik anlamda güçlü şirketler tarafından, verimlilik, vergi teşviklerinden yararlanma vb. nedenlerle yapılabilmektedir. Şirket birleşmelerinde temel fayda bir artı birin üç etmesidir. Toplu alım fırsatları, organizasyon kolaylığı, üretimin artması ile maliyetlerin düşürülmesi gibi birçok fayda sağlayan şirket birleşmeleri ekonomik krizlerin atlatılmasında büyük destek sağlamaktadır. Lloyds TSB ve HBOS birleşmesini bu hususa değerlendirmek mümkündür.
Küreselleşen ve sınırları gitgide silikleşen dünyada şirketler faaliyetlerini dış pazarda da sürdürmek istemektedir. Bu bağlamda yeni bir şirket kurmak yerine o pazarda var olan bir şirketin devralınması daha makul olmaktadır. 1980’li yıllarda sermaye serbestleşmesine geçilmiş ve küreselleşme ile şirket birleşmeleri önemli bir dışsal büyüme yöntemi haline gelmiştir. İçsel büyüme işlemleri sonuç vermediğinde ya da çok uzun bir sürede gerçekleşeceği anlaşıldığında; maliyetleri düşürmek, daha fazla kar etmek, riskleri minimize etmek, teknolojik transfer yapmak ve daha birçok sebeple şirketler dışsal büyüme yolunu seçmektedir.
Türk Hukukunda şirket birleşmelerine uygulanacak hukuk konusunda temel prensipler yabancılık unsurunun tespiti ve şirketlerin tabiiyetinin tespitidir. Ancak hukukumuzda detaylı bir düzenleme yapılmamıştır. Uluslararası şirket birleşmelerinde ortaya çıkan uyuşmazlıklar ve her türlü hukuki işlem için MÖHUK md. 9/4 uygulanmaktadır. Madde “Tüzel kişilerin veya kişi veya mal topluluklarının hak ve fiil ehliyetleri, statülerindeki idare merkezi hukukuna tâbidir. Ancak fiilî idare merkezinin Türkiye’de olması hâlinde Türk hukuku uygulanabilir.” hükmünü amirdir.
AB hukukunda bu hususta yazılmış altı adet direktif 2017/1132/EU sayılı Direktif’te toplanmıştır. Sınır aşan şirket birleşmeleri de bu direktifte düzenlenmiştir. Direktif birleşmelere ilişkin detaylı bilgi içermektedir. İsviçre Hukuku ise sınır aşan şirket birleşmelerini detaylı olarak düzenlemiştir. İsviçre Milletlerarası Özel Hukuk Kanunu 150 vd. Maddelerinde yer alan şirket birleşmeleri hükümleri tüzel kişiliği bulunan ya da bulunmayan tüm medeni, ticari veya kamusal türdeki ortaklık ve müesses çeşitlerini içermektedir. Ülkemizde sınır aşan şirket birleşmeleri konusunda detaylı bir düzenlemeye ihtiyaç duyulmaktadır.
Globalleşmenin sonuçlarından biri olarak ticaretin uluslararası alana taşınması, dünya pazarında etkin rol oynamak isteyen tüm devletleri, kanunlarını bu amaç doğrultusunda şekillendirmeye yöneltmektedir. Sınır aşan şirket birleşmeleri de dünya pazarında etkin rol oynamak adına büyük etkiler yaratan araçlardan biridir. Özellikle ekonomik anlamda gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösterecek uluslararası şirketler ülkenin ekonomik gelişmesi adına büyük yarar sağlayacak ve dünya pazarına açılma ve pazarda etkin rol oynamaya giden yolun kaldırım taşlarını döşeyecektir. AB sınırları içerisinde sınır aşan şirket birleşmeleri özgürlüğü ATAD kararlar ile mümkün kılınmış ve kolaylaştırılmıştır. Ekonomik anlamda gelişmekte olan ülkeler de mevzuatlarını bu yönde düzenleyerek ve yeknesaklaştırarak birleşmeleri kolaylaştırarak uluslararası pazarda yer alabilecektir.
Kıdem Tazminatı hakkında detaylı bilgi almak ve bize ulaşmak için bizi arayabilir ya da iletişim formumuzu doldurabilirsiniz.